Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, Bireysel Emeklilik Sistemi’nde 2017’de başlayan otomatik katılımla önemli atılımlar sağlandığını ve fon miktarının halihazırda 170 milyar lirayı aştığını bildirdi.
Sabah gazetesi tarafından Turkuvaz Medya Merkezi’nde düzenlenen “Sabah 35. Yaş Sektör Buluşmaları” kapsamında “Sigorta Paneli” gerçekleştirildi.
Panelin açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati, Türkiye’nin dünyanın 17. büyük ekonomisi iken, küresel sigortacılık sektöründe 39. sırada olduğunu belirterek, bunun nedenlerine değindi.
Son 20 yılda atılan adımlar sayesinde katılım sigortacılığında yaşanan gelişmelerle Türkiye’nin belirli bir noktaya geldiğini ifade eden Nebati, “Türkiye, bundan sonra çok önemli bir sıçrama yakalayacaktır. Büyümeden ziyade sıçrama diye nitelendiriyorum. Çünkü ortada bir ihtiyaç var ve bu ihtiyacı giderecek irade var. Marttan bu yana yaşadığımız salgın, sigortacılığın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.” diye konuştu.
Nebati, yurt dışında yaşayan vatandaşlar için dövizli BES uygulaması hedefine hızla ilerlediklerini, bu yıl yayımlanan kanunla bu sistemi işlevsel hale getirdiklerini anlattı.
Türkiye’de 2003’te başlayan BES sisteminde 2012 itibarıyla 20 milyar liralık hacme ve 3 milyonluk katılımcıya ulaşıldığını aktaran Nebati, 2017’de başlayan otomatik katılımla ciddi bir atılım sağlandığını, fon miktarının halihazırda 170 milyar lirayı aştığını bildirdi.
“Küresel sigortacılıkta hızlıca ilk 20’ye girebiliriz”
Nureddin Nebati, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun kurulduğunu anımsatarak, finansal sistemin derinleşmesi ve finansal tasarrufların artırılması yönündeki çalışmalara değindi.
Sigortacılık sektörü oyuncularının biraz daha konuya asılması gerektiğini belirten Nebati, “Küresel sigortacılık sektöründe 39 olan sıranın, hemen ilk 20’lere taşınma olasılığı çok yüksek.” dedi.
Nebati, özel sektöre çağrıda bulunarak, sektörde atılacak adımların sadece kamu tarafından beklenilmemesi gerektiğini söyledi. Nebati, sigortacılıkta özel sektörün, çağın ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde gideren ve verimli bir yapıya sahip olması gerektiğini, böylece tüketici tarafından olumlu karşılanabilecek bir yapıya sahip olunabileceğini kaydetti.
