TRY - Turkish Lira
USD
32,36
EUR
34,53

Türkiye’den İlk 3 Çeyrekte 110 Ülkeye Binek Otomobil İhracatı

Ocak-Eylül döneminde 6 milyar 408 milyon 545 bin dolarlık binek otomobil ihraç eden sektör...
>

    FinCEN belgeleri: HSBC uyarılara karşın, dolandırıcıların milyonlarca dolarını transfer etti

    FinCEN belgeleri adlı kamuoyuna sızdırılan gizli belgeler, dünyanın en büyük bankalarından HSBC’nin, sahtecilikleri ortaya çıktıktan sonra bile, dolandırıcıların milyonlarca doları, dünyanın çeşitli bölgelerine transfer etmesine izin verdiğini gösteriyor.

    HSBC, 2013 ve 2014 yıllarında paraları ABD’deki şubesinden, Hong Kong’taki hesaplara aktardı.

    Belgelerin ifşa edilmesinin ardından HSBC’nin hisse senetleri değer kaybetti.

    Bankanın 80 milyon dolarlık sahtekarlıktaki rolü, FinCEN belgelerinde ayrıntılandırılıyor.

    2 bin 500’ün üzerinde dokümanı kapsayan FinCEN belgelerinin önemli bölümünü bankaların 2000-2017 yılları arasında ABD’li yetkililere gönderdiği belgeler oluşturuyor.

    Bankalar bu belgelerde müşterilerinin hesaplarındaki para hareketleriyle ilgili kaygılarını yetkililere iletiyorlar.

     

    HSBC: Yasal görevlerimizi yerine getirdik

    HSBC ise bu tür para hareketlerini bildirme anlamındaki yasal görevlerini daima yerine getirdiğini savunuyor.

    Belgeler, “saadet zinciri” diye bilinen yatırım dolandırıcılığının, bankanın ABD’de kara para aklamaktan 1,9 milyar dolar para cezasına çarptırılmasından kısa süre sonra başladığını gösteriyor.

     

    HSBC, para cezanın ardından, bu tür faaliyetlere karşı önlem almayı vadetmişti.

    Saadet zincirine para kaptıran yatırımcıların avukatları, HSBC’nin dolandırıcıların hesabını daha önce kapatması gerektiğini söylüyor.

    Yasalara göre bankaların hesap hareketleriyle ilgili kaygılarını yetkili makamlara ilettikten sonra, yetkililerin harekete geçmesini beklerken kara para almayı durdurmaları gerekiyor. Bankaların elinde, suç faaliyetine ilişkin kanıt varsa, para havalelerini durdurmaları da şart.

    ABD merkezli haber sitesi Buzzfeed’e sızdırılan belgeler, dünyanın dört bir yanından araştırmacı gazetecileri bünyesinde barındıran bir konsorsiyumla da paylaşıldı.

    Toplamda Türkiye dahil 88 ülkeden 108 basın kuruluşuna ulaşan belgeler üzerinde BBC’de ise Panorama programı çalıştı.

    HSBC’nin hakkında uyarıda bulunduğu yatırım dolandırıcılığının adı WCM777’ydi. Dolandırıcılık, yatırımcı Reynaldo Pacheco’nun, Nisan 2014’te Napa, California’da cinayete kurban gitmesine neden oldu.

    Polis, Pacheco’nun başına taşlarla vurularak öldürüldüğünü açıkladı.

    Pacheco, saadet zincirine üye olmuştu ve başka yatırımcıları da kaydettirmesi bekleniyordu. Vaat, herkesin zengin olacağıydı.

    Pacheco’nun üye yaptığı bir kadın, 3 bin dolar kaybetti. Bunun ardından kiralık katiller, Pacheco’yu kaçırdı.

    Soruşturmayı yürüten polis yetkilisi “İnsanların yaşamlarını iyileştirmeye çalışıyordu ve kendisi de dolandırıldı. Bunun bedelini de maalesef yaşamıyla ödedi” dedi.

    Saadet zincirini Çin vatandaşı Ming Xu başlattı. Xu’nun nasıl ABD’de yaşamaya başladığı pek bilinmiyor, ancak kendisi California’da işletme yüksek lisansı yaptığını iddia ediyordu.

    Los Angeles bölgesine yerleşen Xu ya da diğer adıyla “Dr. Phil” evanjelik kiliselerde papazlık yaptı.

    Xu, küresel bir yatırım şirketini World Capital Market’i yönettiğini söylüyor ve 100 gün içinde yüzde 100 kâr vaat ediyordu. Gerçekteyse, WCM777 saadet zincirini yönetiyordu.

    Xu seminer turneleri, Facebook ve YouTube yayınlarıyla 80 milyon dolar topladı.

    Asyalı ve Latin Amerikalı topluluklardan binlerce kişi saadet zincirine üye oldu. Hristiyan değerlerini kullanan dolandırıcılar, ABD, Kolombiya ve Peru’daki yoksul toplulukları hedef alıyordu. Aralarında İngiltere’nin de bulunduğu diğer ülkelerden gelen kurbanlar da vardı.

    California’daki yetkili kurumlar, Eylül 2013’ten itibaren WCM777’yi soruşturuyor ve eyalet sakinlerine uyarıda bulunuyordu.

    Ve Califorina, Colorado ve Massachusetts eyaletleriyle birlikte, kaydı olmayan yatırım sattıkları gerekçesiyle WCM’ye karşı harekete geçti.

    HSBC, kendi sistemleri üzerinden yapılan şüpheli para transferlerini fark etti. Ancak Nisan 2014’te WCM777’ye suçlama yöneltilene kadar harekete geçmediler.

    O zaman kadar hesaplarda neredeyse hiç para kalmamıştı.

     

    HSBC Sosyal Medya Hesaplarını Durdurdu

    HSBC Holdings Plc, şüpheli faaliyetlerle ilgili sızdırılan belgelere gelebilecek negatif tepkilerden dolayı çalışanlarından bankanın tüm sosyal medya hesaplarını durdurmalarını istedi.

    HSBC’nin küresel ticari ve yatırım bankacılığı kollarının pazarlama birimi yöneticisi Tricia Weener, Pazartesi günü personele gönderdiği bir bilgi notunda Londra merkezli şirketin en azından Salı günü İngiltere saatiyle 11.00’e kadar sosyal medya hesaplarından herhangi bir şey yayınlamak istemediğini belirtti.

    Weener, notunda, “Mevcut haberler dikkate alınarak, bizim kanallarımız ve içeriğimiz üzerindeki negatif tepkiler ve yorumlardan kaçınmak için, bankacılık hizmetlerinde müşterilere yönelik yanıtlar dışında HSBC’nin tüm proaktif sosyal medya iletilerini durdurması yönünde karar alındı.” dedi.

    HSBC, ABD Hazine Bakanlığı’nın Finansal Suçlar Yaptırım Ağı’ndan sızdırılan belgelerde ismi geçen 90 civarı bankanın arasında yer alıyor. Söz konusu belgeler 1999 – 2017 yılları arasında finansal kurumlar tarafından para aklama ya da suç teşkil eden diğer faaliyetlerle ilişkili olabileceği gerekçesiyle şüpheli olarak işaretlenen 2 trilyon dolarlık fon transferi yapıldığını gösteriyor.

    Belgelerin Özü Nedir ?

    Sızan belgeler, Rus oligarkların uluslararası bankaları kullanarak kendilerini hedef alan yaptırımların etrafından nasıl dolaştığını da gösteriyor.

    FinCen belgeleri, son beş yıl içerisinde ortaya çıkarılan Panama ve Paradise belgeleri gibi gizli para transferleri, kara para aklama operasyonları ve vergiden kaçınma çabaları hakkında detaylar içeriyor.

    FinCEN belgeleri, 2 bin 500’ün üzerinde dokümanı kapsıyor. Dosyanın önemli bir bölümünü bankaların 2000-2017 yılları arasında ABD’li yetkililere gönderdiği belgeler oluşturuyor.

    Bankalar bu belgelerde müşterilerinin hesaplarındaki para hareketleriyle ilgili kaygılarını yetkililere iletiyorlar.

     

    Raporlar neden önemli?

    Yasa dışı yollarla elde edilen kaynaklar, kara para aklama yoluyla uluslararası finansal sisteme dahil ediliyor.

    Kara para aklamak, uyuşturucu satışı ya da yolsuzluk gibi yasa dışı yollardan elde edilen gelirlerin itibarlı bir bankada açılan hesaba aktarılması ve suçla bağını gösteren izlerin üzerinin örtülmesi olarak özetlenebilir.

    Batılı ülkelere finansal kaynaklarını taşıyamayan yaptırıma maruz kalmış Rus oligarklar da benzer yöntemleri kullanıyor.

    Bankalardan, müşterilerinin kara para aklamalarına yardımcı olmamaları ve bu paranın yürürlükteki yaptırımları delecek şekilde dolaşıma sokulmasını engellemeleri bekleniyor.

    Kanunlar gereği bankaların müşterilerinin kim olduğunu bilmeleri gerekiyor. Şüpheli bir işlem tespit ettiklerinde bunu raporlayıp ardından kirli paraları almaya devam etmeleri yasalara aykırı.

    Eğer ellerinde şaibeli bir finansal işleme dair deliller varsa, bankalardan para akışını kesmek için tedbir almaları bekleniyor.

    Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’ndan (ICIJ) Fergus Shiel, “Ele geçirilen belgeler, bankaların dünyada dolaşan devasa miktarlardaki kara para hakkında ne bildiğini gösteriyor” diyor.

    Shiel ayrıca dokümanların söz konusu tutarların ne kadar büyük boyutlarda olduğunu da ortaya koyduğunu belirtiyor.

    FinCEN belgeleri, yaklaşık 2 trilyon dolarlık para transferini kapsıyor. Sızan belgeler, 2000-2017 döneminde bankalar tarafından yapılan SAR raporlamalarının sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor.

    Belgelerde Türkiye ile ilgili neler var?

    Deutsche Welle Türkçe’den Pelin Ünker’in haberine göre FinCEN’e sunulan raporlarda, ABD bankaları aracılığıyla döviz işlemleri yapan Türk bankalarının ismi de geçiyor. ICIJ’ın analiz ettiği FinCEN kayıtlarında, Türkiye’deki banka hesaplarının gönderen ya da alıcı olarak geçtiği 538 işlem “şüpheli” olarak nitelendirildi.

    Türkiye’deki banka hesaplarından gelen “şüpheli fon”ların miktarı toplamda 70 milyon doları aşıyor.

    Türkiye’den yurt dışına yapılan “şüpheli havale” miktarı ise 71 milyon dolar.

    Bu belgeler öncekilerden neden farklı?

    Bundan önce de finansal işlemlerle ilgili çok sayıda belge basına sızdırılmıştı.

    • 2017 Paradise Belgeleri: Offshore hesap danışmanı Appleby ve danışmanlık şirketi Esera’ya ait çok sayıda doküman basına sızdı. Belgelerde politikacıların, ünlü isimlerin ve iş dünyasından tanınmış kişilerin offshore hesaplarıyla ilgili bilgiler yer alıyordu.
    • 2016 Panama Belgeleri: Hukuki danışmanlık şirleti Mossack Fonseca’ya ait belgeler, varlıklı kişilerin vergi cennetlerini kullanarak nasıl vergiden kaçındığını ortaya çıkarmıştı.
    • 2015 İsviçre Belgeleri: HSBC’nin İsviçre’deki bireysel bankacılık faaliyetleri, bankanın İsviçre’deki gizlilik yasalarından faydalanarak müşterilerinin vergiden kaçınmasına yardım ettiğini göstermişti.
    • 2014 Lüksemburg Belgeleri: PricewaterhouseCoopers şirketine ait belgeler, büyük uluslararası firmaların Lüksemburg’da vergi anlaşmaları yaparak yüksek vergi ödemelerinden kaçındığını ortaya koymuştu.

    FinCEN Belgeleri daha farklı çünkü sadece bir iki şirkete ait belgelerden oluşmuyor. Söz konusu belgeler çok sayıda uluslararası finansal kuruluştan geliyor.

    Bir dizi şirket ve şahsın yürüttüğü şüpheli işlemi ortaya koyan bu belgeler, bankaların şaibeli hesap hareketlerini fark etmelerine rağmen adım atmadıklarını da gösteriyor.

    FinCEN, basına sızan belgelerin içeriğinin ABD’nin ulusal güvenliği için bir tehdit oluşturabileceğini ifade ediyor.

    FinCEN ayrıca söz konusu belge sızıntılarıyla devam eden bazı soruşturmaların zor durumda kalabileceği, raporları hazırlayan kurum ve şahısların da güvenliğinin tehdit altına girebileceğini ifade ediyor.

    Ancak FinCEN geçtiğimiz hafta kara para aklamayla mücadele yöntemini baştan aşağıya değiştirme yönünde yeni öneriler açıklamıştı.

    (BBC Türkçe)

    CEVAP VER

    Lütfen mesajınızı yazın
    Lütfen adınızı girin

    OKUMADAN GİTMEYİN!

    Getir 150 Milyon Dolarlık Bir Yatırım Aldı

    Getir, mevcut yatırımcılarından birinden 150 milyon dolarlık yeni yatırım aldı. Yaratılan yeni kaynak Türkiye'de ve dünyada büyüme yönünde kullanılacak. Yapılan bu yatırımla birlikte Getir'in değerlemesi 1.1...

    Trendyol 10 Milyar Dolar Değerlemeyi Geçen İlk Türk Teknoloji Şirketi

    Trendyol, 10 milyar dolar değerlemeyi aşan ilk Türk teknoloji şirketi oldu. Şirketten yapılan açıklamaya göre şirket yeni turda 1,5 milyar dolarlık yatırım aldı. Böylelikle Trendyol'un...

    Enflasyonda Yükseliş Eğilimi Sürüyor

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Veriler 2003 yılından bu yana en yüksek Temmuz enflasyonuna işaret etti.Temmuz ayında yıllık enflasyon...

    Anadolu Efes’e Pazarlama Ödülü

    Gerçekleştirdiği projelerle EuroLeague Devotion Pazarlama Ödülleri’nde daha önce dört kez altın, bir kez de gümüş ödül kazanan Anadolu Efes Spor Kulübü, 2021 yılında da...

    Fransa’dan Google’a Büyük Ceza

    Teknoloji devi Google’a Fransa’da haberlerin telif haklarına dair yapılan anlaşmayı ihlal etmesi nedeniyle 500 milyon Euro para cezası verildi. Bu ceza, Fransa’nın ikinci en...

    İlk Sizin Haberiniz Olsun!

    Güncel haberler için e-posta listemize kaydolun!